Herşey bundan 2 sene önce Hurricane 50 model scooter almam ile başladı. Doğduğumdan beri yaşadığımız daireden, siteye taşınmıştık. Siteye giriş çıkışlar kontrollü oluyordu ve güvenlik görevlileri daha bizi tanımıyordu. Maksimum 55km yapan motorumla sitenin girişine geldim. Kafamda kaskımla güvenliğin olduğu camekana yanaştım ve bu motor bende olduğu sürece daha çok duyacağım o cümleyi duydum.
“Pizza mı getirdin? Hangi daiereye?”
Arkadaş. Şimdi verilecek tek cevap vardı. Hayır. Fakat bu seferde pizza değilde pide mi getirdin diyecekti? Kısa kestim. “Ben bu sitede oturuyorum”. Bu cevaba da yanıt olarak “Hade Len” olarak gelecekti. Fakat kimin nesiyim bilmedikleri için bişey demediler. Nerde oturduğumu sordualr ve geçiş izni verdiler.
Tamam bir kere bu şekilde bir muamele gördük ama daha dur.
Gözlük alacağım ve bu sebeple göz numaramı ölçtürmek istiyorum. SGK’lıyız ya para vermek istemiyorum. Sonuçta primimiz yatıyor. Sonuna kadar kullanacağım. Ama o zaman sistem tam oturmadığı için vizite kağıdı gerekli. Cuma günü, izinliyim ve vizite kağıdı almak için şirkete gidemiyorum. Başladım teker teker hastaneleri dolaşmaya ve vizite kağıdı olmadan muayne edecek yerlere. Afiyet Hastanesi, Anatolian Göz Hastanesi, Hospitalum, Medicana derken aklıma Dünya Göz Hastanesi geldi Altunizadedeki. Altımda motorumla gittim hastaneye. Otoparka girerken güvenlik durdurdu. “Otoparka girerken güvenlik mi durdurur arkadaş” dedim kendi kendime. Güvenlik:
“Pizza mı getirdin?” diye sordu. Tabi benim sinirim tepeme çıktı. Yok hastayım dedim, kafamı çene eksenimde 45 derece açıyla sağa çevirerek. Geçtim koydum mükemmel motorumu otoparkın en güzel yerine sonra girdim danışmaya. Ordada geçmiyormuş SGK sadece indirim yapıyorlarmış. Peh!
Ve işte Benim Pizzacı olmadığımı kanıtlayan olay 2 gün önce gerçekleşti. Ve bu benim için gurur verici bir olay. Pazartesi akşamı MaAile ablamlara yemeğe gitmeye karar verdik. Ben işten biraz geç geldiğim için Benzinlikten motorumu aldım ve ablamlara doğru yola çıktım. Apartmanın önüne motoruma koydum. Bagajdan aldığım meyve ve pastayı çıkardım. Motorumu kitledim ve o an apartmanın kapısındaki adamla göz göze geldik. Yavaştan hareket ederek adamın gitmesini bekledim. (Bu hareketimin adamı iyicene kıllandırdığını düşünüyorum) Bir elimde poşetler bir elimde kaskım kapıya doğru gittim. Adam içeri girdi ardından ben zile bastım ve kapı hemen açıldı. Adam bu sefer asansöre biniyordu. Ve nezaket gereği kapıyı bana tuttu. Günahını almıyım, hafiften küçümseyen gözlerle bana bakıyordu ve kaçıncı kata çıakcağımı sordu. 2 dedim nazikce 🙂 Bak şu tesadüfe. Adamda 2. kata çıkıyormuş. Her katta 2 daire olduğunu düşünürsek, ya bu adam kurye idi ya da ablamların karşı komşusuydu. Sanırım adamda benim için aynı şeyi düşünmüş. Ama karşı komşu olma ihtimalim olmadan 🙂
Asansör kapısı açıldı. Kalp atışlarım hızlandı. Bu sefer olmasın diye dua ediyordum ama bir yandan da elimde pizza olmadığı için şükrediyordum.
Asansör ikinci kata gelirken her iki dairenin kapısı açılmıştı ve muhabbet ediliyordu. Her iki dairedeki kişiler asansördeki 2 kişiden birinin kim olduğunu biliyordu fakat her ikiside ikinci kişi hakkında yorum yapamıyordu. Ablam benim olduğumu, karşı komşuda eşinin yani bizim tarihe geçecek cümleyi söyleyecek amcayı biliyordu. Fakat karşı komşu beni bilmiyordu, ablamlarda karşı komşudan bi haberdi.
Asansör kapısı açılırken heyecan doruğa çıkmıştı. Asansöre ikinci binen kişi olarak inme önceliği bana aitti ve hemen inerek ablamların tarafına döndüm ve vakit kaybetmeden ayakkabılarımı çıkarmaya çalıştım fakat geç kalmıştım… Olacakları hissetmiştim ama ne yazıkki yetişememiştim… Arkamdan gelen o ses… O korkutucu ses…
“Ne o? Hazır Gıdaya mı başladınız?”
(Bilgi : Ablamların 7 aylık bebeği var ve kendisinin hazır gıdaya başlamış olma ihtimalini sorguluyor kendileri)
İçimdeki o ses “Hayıııııııııııııııııııır!!!” diye hayırkırmak istiyor fakat hala ayakkabılarımı çıkarmaya çalışarak mesaj vermeye çalışıyodum. İlk başta şaşıran ablamlar ne diyeceklerini bilememiş, sonunda ben ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdikten sonra amcamın sessiz harflerle “Kurye değil mi?” sorusundan sonra kahkahayı koy vermişlerdir.
Evet itiraf ediyorum. “Pizzacıyım, Kuryeyim ve Hazır Gıdaya da başladım”
Al bu da Motorum. Tabi arkasında kutusu olanından 🙂